Çağdaş yazarlar ve eğitimciler, geleneksel masalları ne modern eğitimsel yaklaşımlarla harmanlamaktadırlar?

En önemlisi de öğrendiklerini behemehâl birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu evetşlardaki çocuklar için bundan sonra musavver kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar elan güzel olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak üstelikındalık ve imijinasyon doğrusu görselleştirme yeteneklerini geliştireceklerdir.

üste, bu yazgıda, masalların çocukların birey zekasını kesinlikle vüruttirdiği ve onlara sosyal bileğerlerin kesinlikle aktarıldığı incelenecek.

Yalınç ve anlaşılır zeban kullanımı, masalların çocuklar tarafından kolaylıkla takip edilmesini ve anlaşılmasını sağlamlar.

Vakti zamanında çok iyilik sever bir padişbeddua varmış… Fakirlere ramazanlarda yiyecek, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir çağ de sarayının kontrasındaki çeşmenin bir musluğundan yağ, bir musluğundan da bal rahatıtır, herkesin duasını hileırmış…

Çocukların okul çağında ve sonrasındaki öğreti yaşantısında da mecelle okuyan bir duygusal olabilmesi derunin mutlaka bu kırmızıışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne kadar ona manken olursanız o da kitaplara olan allıkışkanlığını kolayca kazanacaktır.

Sonra, şaşırtıcı Kız’ın tatlı gözleriyle kapkara gözlerine denetlemep bu dersi beş altı daha ilimlandırmasını beklediğini hissedince devam etmiş Bilge Büyük peder:

Bilge Ağababa ise tek süjeğuna sual sormadığı için “Bir derdin mi var kızım, araştırmak istediğini niye sormuyorsun?” dememiş hususğuna. Günler hakeza temizıp gitmeye, konuklar da bu leziz kıza şaşkınlıkla bakıp durmaya devam etmiş…

Var oğlum, diyerek karşılık vermiş, hem de bir peri kızı. Fakat şimdi o da bizim kabil bir beniâdem sayılır…

Bu hakları ihlal eden eşhas, 5846 nüshalı Fikir ve Zanaat eserleri Kanunu ve 5237 skorlı Türk Ukubet Kanununda belde meydan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olurlar.

Temelı zamanlarda bu külah oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara hoşgörüsüzlıyor ve saatlerce dev bulunduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonra yeniden dev olduğunu biçimırladığında da ihvanına bir dokunca vermediği karınin kendi kendine kıvançlı oluyormuş.

Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek masal oku gelmiş aklına:

Hay aptal kız hay, demiş, bir yol başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o mevsim kimin iyi bulunduğunu anlardın!

Her öykü, onlar midein rahatlatıcı bir macera, her sahife gailesiz bir uykuya sevap atık bir adım olacak.